İÇKİ YASAGI İLE CEMDE ALINAN DEM

Rıza Aydın (Notlar) – 25 Mayıs 2013 Cumartesi, 10:30

Değerli arkadaşlar, değerli muhabbet ehli dostlar.

 İçki yasağı furyası ala bildiğine sürüyor. Bu konuda Alevi kurumları sesiz kalıyorlar. Alevi kurumlarının bu sessizliğini anlamak zor.

 ÇÜNKÜ, Hıristiyanların Kilisede ibadet ederken, Papazın şaraba batırılmış ekmeği Hıristiyanlara sundukları gibi, Kızılbaş Alevi Cemlerinde de lokma olarak dem verilir. Dem dedenin duvalayıp, sakinin fincan içinde Cem ibadeti sırasında taliplere sunduğu içkidir. Yani Cem evine içki getirilir, bu içki dede tarafından duvalandıktan sonra, saki tarafından bir fincan içinde Cem meydanındaki canlara lokma olarak sunulur.

 İmam Cafer Buyruğu ya da Bisati Buyruğu diye bilinen, Alevi erkânını anlatan kitaplarda, Cemlerde demin nasıl sunulduğu anlatılır; hata dem geldi semahı vardır. Ayrıca Cemal Bardakçı, Kızılbaşlık Nedir adlı kitabında, Çelebi Cemalettin Efendinin yardımıyla – önerisiyle, Çorumun bir Alevi köyünde 1921 yılında katıldı, Cem İbadetini gördüğü bütün ayrıntılarıyla anlatırken, kendisine dolunun nasıl sunulduğunu anlatmaktadır. Cemal Bardakcı’nın KIZILBAŞLIK NEDİR adlı kitabının, “Muhabbet Meydanı -Kızılbaş Dolusu” adlı bölümlerinde bu konu anlatılır; bu konuyu merak edenler bu bölümü okumalıdırlar. Bakınız, Kızılbaşlık Nedir adlı kitabın 1945 baskısı, sayfa 65. Bu yolun ulularından Edip Harabi’de dillere destan olmuş o nefesinde şöyle der: “Ehline helaldir la ehle haram / Biz içeriz bize yoktur vebali”

 Bazı Alevilerle kimi dedeler,  benim anlamakta zorlandığım kimi nedenlerden dolayı, Cemlerde dem lokmasını aldırmıyorlar. Bu Cemin ruhuna aykırıdır. Ben 1956 doğumluyum, Şarkışla’nın Emlek bölgesinde geçti gençliğim. Bu bölgede yapılan birçok köyde katıldığım her Cemde sakinin lokma olarak fincanın içinde dem sunduğunu gördüm, yaşadım, biliyorum. Her araştırmacı bunu bilir, görür, tanıktır.

 Bu yüzden, bu içki yasağı hem Hıristiyan ibadetini hem de Kızılbaş -Alevi ibadetini tehdit etmektedir. Alevi kurumları bu içki yasağını Avrupa İnsan Hakları mahkemesine götürmelidirler. Sessiz kalmanın ya da gericilere şirin görünmeye çalışmanın kimseye bir faydası olmadı, olmazda; bu böyle biline.

 Bunu yapmazlarsa büyük vebal altında kalırlar. Benden söylemesi. Söyledim günah benden gitti.

 Saygılarımla. 25 Mayıs 2013. Türkiye.

 Rıza Aydın.