12 MART REJİMİ VE KATLİAMLARI MÜCADELEMİZİ ENGELLEYEMEYECEKTİR.

12 MART REJİMİ VE KATLİAMLARI MÜCADELEMİZİ ENGELLEYEMEYECEKTİR.

12 Mart, 1971 Askeri Darbesinin üzerinden 44 yıl Gazi katliamının üzerinden ise 20 yıl geçti.Yaşananlar belleklerimizde tazeliğini hala korumaktadır.

12 Mart askeri faşist darbesi, demokrasi ve özgürlük isteyenlere, işçilere, emekçilere, aydınlara ve gençlere yönelik bir kuşatma ve yok etme ile Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam sehpasında; Mahir Çayan, Cihan Alptekin ve arkadaşları Kızıldere’de; Sinan Cemgil ve arkadaşları Nurhak dağlarında; İbrahim Kaypakkaya işkencede katledildiler. Binlerce aydın, akademisyen, genç cezaevlerine dolduruldu. Uyanan toplumsal muhalefet, askeri faşist yöntemlerle durdurulmaya ve bastırılmaya çalışıldı.

Askeri darbelerle toplumsal muhalefeti engelleyemeyen sistem, sonraki süreçlerde Kürtlere ve Alevilere, işçilere, Gençliğe ve hak talebinde bulunan tüm kesimlere yönelik tertip ve katliamlar sergilediler.

Maraş katliamı, Çorum ve diğer katliamların bir devamı olarak Sivas katliamı gerçekleştirildi.

12 Mart 1995 günü akşam saatlerinde İstanbul’da Alevi vatandaşlarımızın çoğunlukta yaşadığı Gazi Mahallesi’ndeki dört kahvehane ve bir pastane aynı anda kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle tarandı. Saldırılar sonucu Halil Kaya adlı bir vatandaş hayatını kaybederken, beşi ağır yirmi beş kişi yaralandı. Saldırganların olay yerinden uzaklaştıktan sonra gasp ettikleri taksinin şoförünü öldürdükleri ve taksiyi ateşe vererek kaçtıkları anlaşıldı…

23 insanın katledildiği Gazi katliamı ve bunu protesto eden Ümraniye halkına yönelik gerçekleştirilen şiddet ve katliam sistemin bu konudaki karanlık yüzünü tekrardan ortaya koymuştur.

Yine 12 Mart 2004 tarihinde Suriye’nin sömürgeci güçleri , Kürt halkına karşı Qamişlo’da bir katliam gerçekleştirdi. Bir futbol maçı sırasında çıkan olaylarda yaşamını yitiren 8 kişi için düzenlenen cenaze törenine Basçı sömürgeci güçler saldırarak bir katliamı gerçekleştirmişlerdir.

Bu katliamda da 52 kişi yaşamını yitirmiş , binlerce kişi yaralanmıştır.Daha sonra anlaşıldı ki Bu katliam da önceden hazırlanmış bir senaryo hayata geçirilmişti. Ulusal onuru ve hakları için mücadele eden Kürt halkının özgürlük arayışı bastırılmak istenmişti.

Aradan geçen yıllara rağmen, Türkiye ve Suriye’deki karanlık tertipler aydınlatılamadı. 12 Mart darbesinin 44. Gazi katliamının 20. yılında hala darbecilerle ve katliamları tertipleyen karanlık güçlerle hesaplaşılamadı.

Hukuki anlamda bir arpa boyu yol alınamamıştır.Katiller ve bu katliamı tertipleyenler sorgulanamadı.Haklarında hiçbir soruşturma ve dava açılamadı.

Katiller sokaklarda toplumsal güçlere saldırmakta, yeni tertiplerin peşinde koşmaktadırlar.

Daha bir yıl önce 16 yaşındaki Berkin ELVAN ekmek almaya giderken öldürüldü.

Katilleri hala bulunamadı.

Türkiye’de, geçmişin karanlık yüzünü örten , karanlık güçleri besleyen ve halka saldırtan, ülkenin demokratikleştirilmesi çabası önüne “siyasal islam’ın” iktidarını kurmaya çalışan ,Sünni devlet uygulamalarını yoğunlaştıran bu sistemin sorunlarımızı çözemeyeceği açıktır.

Biz Pir sultan örgütlülüğü olarak 12 Mart ve diğer darbeleri katliamları lanetliyoruz. Bu katliamın tertipleyicileri ve uygulayıcıları ortaya çıkartılamadı.

Sistemin henüz bu konuya açık olmadığı ayrı bir gerçektir. Türkiye’nin Cumhuriyet tarihindeki katliamları ve arkasındaki güçleri aydınlatmadan gerçek bir demokrasinin inşası mümkün değildir.

Gerçek bir halk iktidarının, özgür ve demokratik bir geleceği tesisi edeceği bilinci ile Alevi örgütlülüğü olarak tüm toplumsal güçleri halklarımızı bu mücadeleyi birlikte sürdürmeye çağırıyoruz.

Örgütlülüğümüz, ülkelerin tarihlerindeki karanlık noktalar aydınlatılmadan, halklara zulmeden mekanizmalar dağıtılmadan gerçek demokrasiye ulaşılamayacağının bilincindedir.

Müslüm DOĞAN

PSAKD GENEL BAŞKANI