BIGtheme.net http://bigtheme.net/ecommerce/opencart OpenCart Templates
ANASAYFA » HABERLER » Federasyondan Haberler » 13. DÖNEM YÖNETİM KURULUMUZ

13. DÖNEM YÖNETİM KURULUMUZ

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin yeni başkanı Müslüm Doğan

Doğan, Alevileri ret ve inkar eden, dışlayan çizginin kesintisiz bir şekilde sürdüğünü ancak AKP hükümetleri döneminde yaşanan sorunların ağırlaştığını, Aleviliğin ve Alevilerin kriminalize edildiğini söyledi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin 13. Olağan Genel Kurulu, Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapıldı. Müslüm Doğan, Göksel Fidan, Kemal Bülbül ve Bülent Kaya’nın aday olduğu kongrede, seçimi Müslüm Doğan’ın listesi kazandı.

25 kişilik Genel Yönetim Kurulu’nun yeni seçilen üyeleri şöyle: Müslüm Doğan, Önder Aydın, Cemal Özdamar, Rıza Aydın, Haydar Şahin, Muharrem Erkan, Aslan Dağlı, Turgay Özkan, Deniz Kıyafet, Ali Sürücü, Hıdır Çam, Atilla Özdemir, Tayfun Budak, Uğur Bilgin, Erol Yeter, Hasan Var, Aytaç Ural, Gani Kaplan, Rukiye Kara, Hüseyin Karabulut, Kamil Yücel, Fırat Argun, Hüseyin Aydoğdu, Mahmut Gülenay, Ali Başak

Denetim Kurulu: Mustafa Demirtaş, Önder Çoban, Gültekin Gök, Cahit Akdoğan, Hasan Akyüz, Yusuf Coşkun, Ali Tanış, Ali Karaçay, Hüseyin Öz

Disiplin Kurulu: Pınar Akarsu, Fevzi Gümüş, Ali Yılmaz, Ali Yıldırım, Cem Yılmaz, Ethem Şahinoğlu, Ali Gülpınar, Murat Salamcı, Bekir Aydın

Kongreyle ilgili değerlendirme yapan Genel Başkan Müslüm Doğan, demokrasi ve laikliğe yönelik tehditlerin arttığına dikkat çekerek hükümetin toplumu birbirine düşüren, kin ve düşmanlık hisleri yaratan mezhep siyasetine son vermesini istedi.

Doğan, Alevileri ret ve inkar eden, dışlayan çizginin kesintisiz bir şekilde sürdüğünü ancak AKP hükümetleri döneminde yaşanan sorunların ağırlaştığını, Aleviliğin ve Alevilerin kriminalize edildiğini söyledi.

İç ve dış politikada yürütülen mezhepçi bakış açısının Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesi haline getirdiğini belirten Doğan, “Zorunlu din dersleri, cami-cemevi projeleri, dedelere maaş, gri pasaport, dedelere hac ve umre ziyaretleri gibi uygulamaları reddediyoruz. Cemaat- AKP- devlet destekli kurulan yapay Alevi örgütlenmelerinin direncimizi kırmasına ve bilincimizi bulandırmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

Kamuda ve özel sektörde Alevilere yönelik ayrımcı uygulamaların sistematik şekilde artırıldığı, mahalle baskılarının kent baskılarına dönüştürüldüğü, kentsel dönüşüm projeleriyle Alevi yoğunluklu mahallelerin mülksüzleştirilip yoksullaştırıldığını ifade eden Doğan, “Tarihinin en kritik dönemecini geçiren Anadolu’nun kadim inancı Alevilik ve Aleviler, sosyal, kültürel, inançsal ve siyasal yönden tam bir kuşatma harekatı ile karşı karşıya bulunuyor. Ancak, Pir Sultan Abdal’ın inancı, direnci ve bilinci bu kuşatmayı boşa çıkaracaktır” diye konuştu.

PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ 13. OLAĞAN GENEL KURULU

SONUÇ BİLDİRGESİ

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği 13. Olağan Genel Kurulu Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde 26- 27 Nisan 2014 tarihlerinde toplandı. Genel kurulumuzun kabul ettiği sonuç bildirgesi şöyledir:

1- Tarihinin en kritik dönemecini geçiren Anadolu’nun kadim inancı Alevilik ve Aleviler, sosyal, kültürel, inançsal ve siyasal yönden tam bir kuşatma harekatı ile karşı karşıya bulunuyor. Aleviliğin, ret, inkar ve asimilasyonuna yönelik zihniyet sürekliliğini devam ettirirken AKP hükümetleri döneminde dinsel referanslara atıf yapılarak gerçekleştirilen düzenlemelerle devlet ve toplum daha fazla İslamileştirilmiş, laiklik, demokrasi, temel hak ve özgürlüklere yönelik tehdit daha da artmıştır. İç ve dış politikada izlenen mezhepçi siyasetlerle toplumdaki kutuplaşma ve gerilimin artırılması, AKP’nin tabanını konsolide etmenin taktiği olarak kullanılmaya başlanmıştır.

 2- Türkiye’de, demokrasi, laiklik tehdit altındadır. Rejim giderek daha fazla dinci totaliter bir karakter kazanmakta, Alevileri dışlayan çizgi devamlılığını sürdürmektedir. Türkiye, yüzünü batıdan çevirmiş, Ortadoğu’nun dinsel ve siyasal karanlığının içine sokulmuştur.

 3- Biz Alevilerin karşılaştığı sorunların başında laiklik ilkesinin terk edilmesi ve bir hükümet politikası olarak hayatın her alanının dinselleştirilmesi, gerici siyasal örgütlenmelerin tarikat cemaat adı altında yasallaştırılması, toplumun bütün hücreleriyle muhafazakarlaştırılması; dolayısıyla yaşam tarzımıza müdahale ve bürokrasideki kadroların Diyanet menşeili kadrolarla doldurulmasıdır. Bu tabloda başta Aleviler olmak üzere egemen sünni anlayışının dışında kalan inanç mensuplarına yer yoktur.

 4- PSAKD, Madımak Oteli’nin utanç müzesi olmasını sağlamak için gerekli girişimlerde bulunur ve çalışma yapar. Yurtiçinde ve yurtdışında bulunan Sivas katliamı sanıklarının yakalanması ve iadesi konularında girişimleri devam ettirir. Madımak’la birlikte, Çorum, Maraş, Roboski, Dersim başta olmak üzere tüm katliamların karanlıkta kalan yönlerinin açığa çıkarılmasını sağlıklı bir geleceğin inşa edilmesi için gerekli görür ve bu amaçla mücadele eder.

 5- Suriye’de uygulanan politikaları kınıyoruz. Savaşı devam ettiren, kentlerin yıkılmasına sebep olan ve özellikle Alevi kökenli Suriyelileri, Ermenileri öldüren El Nursa, El Kaide gibi cihatçı gruplara Türkiye’nin verdiği lojistik desteği ve askeri yardımı bölge halklarının barış ve kardeşliği adına tehlikeli buluyor ve bu politikadan vazgeçilmesini istiyoruz. AKP’nin terörü destekleyen tırlarla silah taşıyan sınırlarımızdan cihadist grupların serbestçe giriş ve çıkış yapmasına izin veren dış politikasını reddediyoruz. Suriye’de savaşın bitmesini, demokratik seçimlerin hemen yapılmasını savaş nedeniyle evlerinden olan Suriyelilerin evlerine güvenli dönmelerini istiyoruz.

 6- Haziran 2013’te Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve ülkemizin bütün illerine yayılan, baskıya, hukuksuzluğa, karanlığa ve AKP diktatörlüğüne karşı başta kadınların ve gençlerin olduğu halk direnişini selamlıyoruz. Bu direnişi, haklı ve meşru buluyoruz. Bu direnişte yaşamını yitiren gençlerimizi saygı ile anıyoruz. Onlar, Sivas’ta yitirdiğimiz canlarımızın yanında yerini almıştır.

7- Özelleştirmeler yoluyla sağlık, eğitim, barınma gibi temel insani hakların piyasa insafına terk edilmesi, kentlerdeki yağma ve rant politikaları, HES gibi projelerle doğanın tahrip edilmesi, ormanlık alanların peşkeş çekilmesi, hak arayanlara yönelik baskıların dozajının artması, sağlıklı ve güvenli bir yaşam duygusunu yok etmektedir.

8- Derneğimiz, din derslerinin kaldırılması için mücadele eder. 4+4+4 düzenlemesiyle okutulmasına başlanan Kuran-ı Kerim ile Hz. Muhammed’in Hayatı başlıklı seçmeli derslerin, uygulamada bir zorunluluğa dönüştüğünü tespit eder. Alevi çocukların bu derslere girmemesi ve bu yöndeki telkinlere, psikolojik baskılara direnmesi için toplumda farkındalığı artırmaya yönelik çaba ve çalışmaları yürütür.

9- 4+4+4 eğitim sistemiyle temel eğitim sistemimizin bağnazlaştırılması ve dinci bir anlayışa terk edilmesini, çocuk gelinler ve çocuk işçiler yaratılmasını kabul etmez.

10- Alevilerin ibadet merkezi olan cemevleri, hala ret ve inkar politikalarıyla yok sayılmaya çalışılmaktadır. Cemevleri, Alevilerin ibadet yeridir. Derneğimiz, cemevlerine yasal statü verilmesine yönelik mücadelesini sürdürecektir. Aynı şekilde Alevi köylerine cami yapılmasına karşıdır, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılmasından yanadır.

11- Zorunlu din dersleri, cami-cemevi projeleri, dedelere maaş, gri pasaport, dedelere hac ve umre ziyaretleri gibi uygulamaların Aleviliği asimile projeleri olduğunu kabul eden genel kurulumuz, cemaat- AKP- devlet destekli kurulan yapay Alevi örgütlenmelerinin karşısındadır. Bu derneklerin direncimizi kırmasına, Alevilerin bilincini bulandırmasına karşı gerekli mücadeleyi verir.

12- Kamuda ve özel sektörde Alevilere yönelik ayrımcı uygulamaların sistematik şekilde artırıldığı, mahalle baskılarının kent baskılarına dönüştürüldüğü, kentsel dönüşüm projeleriyle Alevi yoğunluklu mahallelerin mülksüzleştirilip yoksullaştırıldığı tespitinden hareketle, ayrımcı, ötekileştirici uygulamalar karşısında direnir, bilinci yükseltir.

13- İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerin Alevi yoğunluklu mahallelerinde alkol, uyuşturucu, fuhuş ve mafyalaşmayı teşvik eden politikaları açığa çıkarır ve gençlerini bu tuzaklara çeken mekanizmalardan koruyucu çalışmalar yapar.

14- Genel kurulumuz; Alevileri ve Aleviliği kriminalize eden yaklaşımları reddeder. Alevilik inancını ‘örgüt’ kategorisinde değerlendiren siyaset belgeleri ve istihbarat raporlarına karşı kitlesinin gücünü harekete geçirir.

15- Toplumsal barışı ve halklar arası birlikteliği bozan provokasyonlara, ırkçılığa, militarizme, şovenizme, her türlü gericiliğe karşı mücadele eder. Genel kurulumuz, farklı inanç ve etnik kökenden insanların eşit yurttaşlık hukuku çerçevesinde bir arada kardeşçe barış içinde yaşamasına olan inancını bir kez daha teyit eder.

16- Alevilerin, temel hak ve özgürlüklerinin kabul edilmesinde muhalefet partilerinin de yetersiz kaldığını tespit eder.

17- Bu tespitlerden hareketle, genel kurulumuz üst çatı örgütümüz Alevi Bektaşi Federasyonu’nun güçlendirilmesini, Alevi örgütleri arasındaki birlik ve beraberliğin sağlanarak ortak akıl ve eylem birliğinin hayata geçirilmesini, hem Türkiye’de hem yurtdışındaki musahip kuruluşlarımızla ilişkilerin geliştirilmesini, Avrupa Alevi hareketi ile ilkeli ortak birlikteliklerin kurulmasını gerekli görür.

Saygılarımızla…

Check Also

Aşure ve Kurban Lokması

Aşure ve Kurban Lokmalarımızı hazırlayan , hizmet eden ve Lokmalarımızı paylaşmak için gelen tüm canlarımıza ...

Bir yanıt yazın