Ey Aleviler;

Aklınız henüz başınızda iken, başınıza daha ağır bir sorun gelmeden, bir gün kapınıza Hitler Faşizmine bile pes dedirtecek olaylar gelişmeden uyanın.
Yarın Suriye’de olduğu gibi, başınızı kesmek için salyalarını akıtacak çok yobaz sokağa dökülürse kim durduracak bu canileri.
Sanırım bunla belki de henüz iyi günler sayılabilecek.
Kin ve nefret bu ölçüde pompalanıyorken Devletin bunları durduracağını sananlar kadar yanılacaklarını görecekler.
Dünlerde yaşananları aratacak acılar yaşanmadan yapacağınız yapın. Dünyayı ayağa kaldırın. Sokaklara hâkim olun. Sizi zorda bırakacak hiçbir provokatörce eyleme izin vermeyin, provokatörleri de aranıza almayın.
Bunlar belki de malum kaynaklardan aldıkları talimatları yerine getirmek için sızan unsurla olabilir. Çünkü birileri Türkiye rejiminin değişiminde fiziki engel olarak sadece Alevileri görmeye başlamışlarsa, durum daha da vahim olabilir.
Uzun zamandır bu konu üzerinde çok düşündüm. Etrafımızda olan bitenleri analiz etmeye gayret ettim.
Suriye bir tesadüf değil.
Irak bir tesadüf değil.
Mısırda önce Müslüman kardeşlerin kitleleri kullanarak iktidara sivil darbe ile gelmeleri bir adımdı. Dünya önce organize etti, destekledi. Sonra vahametin farkına vardılar. Selefi’lerle paralel çalışan Müslüman kardeşler getirildikleri gibi yallah gönderildiler. Bizim projelerde havaya gümledi. Neo Osmanlıcılık da Dünya Halifeliği de Nil’in sularına salındı Güney Afrika çöllerine kadar gömüldü.
Sonra Suriye’de Hükümete ve onun destekçilerine unutamayacakları bir ders verdiler.
Ama hayaller küresel güçlere rağmen devam etmektedir. Türkiye üzerindeki “Neo Osmanlıcılık” stratejisini geliştirmek için her türden olanakları kullanmaya devam ediyorlar. Bu proje gündemde kaldıkça bize rahat olmayacak.
Simdi birkaç konuyu tartışmaya açmak gerekmez mi?
İlki Küresel güçler bu konunun neresinde vaziyet almaktalar.
Ne Osmanlıcı bir anlayışa nasıl bakmaktalar?
İkincisi bu proje içinde hangi güç odakları yer almakta?
Devlet organları bunun neresinde ve ne kadar arzulu lar?
Devleti esasen yönetenler bu olguya nasıl bakmakta.
Teşvik edici mi, engelleyici mi?
Neo Osmanlıcı Federal Devletler kurma kapsamında hangi ülkeler var?
Kürt Askeri hareketi ve Kürt Siyasi Hareketi bu projeden haberdar mıdır?
Haberdar ise işin için demidir?
İçinde ise hangi konum ve pozisyondadır?
Öcalan tarafından dile getirilen yeni Ortadoğu projesi ve İslam anlayışı etrafında birleşme bunu mu anlatmaya çalışmaktadır?
Bu projeye karşı olan güçler var mıdır?
Varsa kimlerdir ve hangi konumdalar?
Aleviler neden özel hedef halindedirler?
Sadece mezhebi ve meşrebi özelliklerine olan karşıtlık mı, son zamanlardaki gençlerini hedef haline getirmektedir?
Yoksa tartışmaya açtığımız “Neo Osmanlıcı” Federal Devletler topluluğu içinde “Şia Kökenli” meşreplere yer varmıdır? Veya yokmudur?
Ortadoğu’da ısrarla ve inatla ortada bir şey yokken, görünen çıkarlarımızla asla örtüşmeyen Suriye iç savaşında aldığımız pozisyon, aslında “Sunni Koridor” açma gayretimi dir?
Bu koridor; Şia kökenli (Şiiler, Arap Alevileri, Anadolu Kızılbaş Alevileri, El Haklar vb ) Ehlibeyt takipçilerine ve meşreplerine karşıtlık üzerine mi kurulmaktadır?
Irak Merkezi Hükümeti ile kavga bu nedenle mi yaşanmaktadır?
Dıişleri Bakanı bu nedenle mi havadayken Irak’a alınmadan geri gönderildi?
Özellikle Türkiye’de kurulması kurgulanan “Halifeyi Dünya” kişiliğinin önündeki yegâne fiziki engel “Anadolu Kızılbaş Alevileri” olmasın sakın?
Bu engelin kaldırılması için algı yönetimi yapılarak kitleler, Barış Süreci içinde şu imaj mı yaratılmak istenmektedir; “ Biz Süreçle Kürtlerle tam uzlaşıyorduk, yine bu Aleviler (Kızılbaşlar) ortaya çıktı Müslüman Devletimiz önündeki en büyük engel oluyorlar. Biz bugüne kadar millettin iradesine karşı işlenmiş bütün eylemleri cezalandırmaya çalışırken ve vesayet rejimini yıkarken, bu Aleviler yine bize karşılar, Ey Yüce milletim bunların kökünün kazınması lazım”
Denmek için bahaneler üretilmesin sakın?
Bu bir komplo teorisi olmakla beraber analizler Komplo teorileri üretilerek elde edilirler.
Eğer bir ihtimal ise size şöyle bir hatırlatmada bulunmak gerekmez mi?
“Ey Aleviler, her olayda kişisel özgürlük anlayışınız, Hak, Hukuk mantığınız, yardımseverliğiniz, kendinizin dışında her kesimin sorunu ile ilgileniyor olmanız, ”Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satılmaz” anlayışını ortadan henüz kaldıramamıştır.
İşin aslı Aleviler olunca kimsenin elini taşın altına sokmayacağını anlamak için daha ne gerekli.
Geriye ne kalıyor?
Geriye sen ben, Ali, Veli, Çelebi, Birde geçmişimiz.
Birde Şayet henüz duyarlılarsa, Dünya Kamuoyu.
Sen, ben Ali, Çelebi henüz hazır değiliz. Çünkü yollarımız çoktan ayrı düşmüş. İçinde mi, dışında mıyı (Kimin işine yarayacak sa) tartışırken, işin aslını kaçırdığımız malum. İleriye yönelik tek bir stratejik hedef belirleyemedik.
Şartlar geldi, dayattı!
Artık Cemevleri’mizin kapısında açık açık, hedef alarak cenazeye katılanlara ateş açılmaktadır. Kimse kim. İster Devlet Güvenlik gücü, ister başkaları. Durum bu. Gerçek değişir mi? Hayır!!!
Önce seni, beni, onu, ötekileri, berikileri toplayın, bir araya getirin, işe yarayan herkesi bir yere koyun.
Sonra, Sonra…
Aha işin aslını anlatacağınız yer.
Dünya kamuoyu.
Dünyayı ayağa kaldırın.
Derdinizi her yere, her kişiye, her Devlet’e, Her Uluslararası Kurula götürün. Belgeyle, bilgiyle, dokümanla, kanıtla götürün.
Sonumuzla ilgili kaygılarımızı, endişelerimizi anlatın.
Artık iktidara hiçbir şeyi anlatamayacağımız belli olmuştur.
Polis Avukatlık Yasasına rağmen Bağımsız olması gereken Yargı’nın en kutsal ayaklarından biri olan Savunma Avukatlarını yerden yere çalarak, ellerini kollarını bağlayarak gözaltına alıyorsa Hukuk beklemenin olanağı kalmamıştır.
Kendinizi yoklayın. ”Arifler özünü yoklar” Sizde kendinizi yoklayın, nerede ve nasıl hata yaptınız?
Kimi dışladınız, yerlerine kimi getirdiniz, bu kadrolar yeterli mi, ne yapmak lazım, yeniden nasıl bütünleşmek lazım, gerekli olan herkesi nasıl bir araya getirmek lazım?
Bunları da düşünün.
Henüz vakti ve zamanı varken, bütün önlemlere rağmen bir ihtimal var ki yaşamınızı nasıl güvence altına alacağınızın da hesabını iyi yapın.
Der, bir yurttaş. Ben sadece aracıyım…….
Hadi rast gele!!!!!!
Av. Necdet YILDIRIM