BIGtheme.net http://bigtheme.net/ecommerce/opencart OpenCart Templates
ANASAYFA » ÖĞRETİLER » HIZIR İNANCI

HIZIR İNANCI

 Cemal ŞAHİN
Pir Sultan Abdal Kültür
Derneği Yenimahalle Şubesi
Pir Sultan Abdal Cemevi Dedesi.

 Hızır ayına girmek üzereyiz. Hızır ayı ile birlikte Hızır erkânı başlar: Hızır Bâtınilikte, simgesel anlamda, doğuran doğanın doktorudur. Ayrıca kendisinden el alınan, abıhayat içmiş ölümsüz mürşittir; yeniden dirilmenin, canlanmanın, dönüşen zamanın simgesidir.

 Hızır’ın temel özelliği, Abıhayat’ı (ölümsüzlük suyu) içerek, ölmezlik mertebesine ulaşmasında yatar. İnsanoğlunun ölüm karşısındaki çaresizliği ve arayışının bir sembolü olan Hızır, Orta Doğu mitolojisinin temel unsurlarından biridir. İnanç alanında oluşturduğu bu olgu, halk arasında çok canlı ve güçlü tutulmaktadır.

 Hızır ezilenlerin, karda tipiye tutulanların, denizde boğulmak üzere olanların, işkence görenlerin, hastaların, fakirlerin, “Yetiş imdadıma ya Hızır” diyerek çağırdıkları ortak bir isimdir.

 Şubat ayının 13’ünden başlayarak (çünkü eski takvim 13 gün sonra gelir) Nevruz’a yani  21 Mart’a kadar yani eski takvime göre, Yılbaşına kadar Hızır ayı olarak anılır. Bu ay Hızır orucunun üç gün tutulduğu ve sonunda da Cem yapıldığı bir aydır. Neden üç gün? Bunun nedeni; Hızır günleriyle birlikte önce havaya (20 Şubat)  sonra suya (27 Şubat) daha sonrada toprağa (6 Mart) sıcaklık yükselmesi olduğuna inanılır. Buna halk dilinde Cemre denilir. Birer hafta aralıklarla meydana gelen bu olay için, her haftaya bir gün olacak şekilde oruç tutulur. İnsanlar kışın sert soğuk ve fırtınalı günlerini terk etmesi için, bir anlamda tanrısal güç olarak kabul ettikleri Hızır’dan yardım dilemek ve kendilerini sıkıntılı durumlara düşmemeleri için, Hızır adına üç gün oruç tutarlar. Ayrıca halk arasında 6 Mayıs günü Hızır ve İlyas kardeşlerin bir gül ağacının dibinde biraraya gediklerine inanılır. O gün dilekler tutulur.

 Hızır orucu tutma tarihleri yöreden yöreye değişiklik göstermektedir. Ancak genellikle Hızır orucu, eski takvim (Rumi) aylar hesabına göre 31 Ocak ile 2 Şubat arasında (3 gün) tutulurdu. Ancak, bu ayları şimdi kullandığımız miladi takvime çevirirsek, 13-14-15 Şubat günlerine gelmektedir. Oruç bu günlerde tutulmaktadır. Orucun bitiminde de Hızır Cemi yapılır.

 Değerli Dostlar:

Halklar arasında etkileşim sürekli olduğu için, yeni değer ve gelenekler yaratamayan halklar, kendilerinden daha güçlü geleneklere sahip halkların inançları karşısında yok olup giderler.

 İnsanların beklentilerini ya da ihtiyaçlarını karşılayan görenek ve gelenekleri yaratan halklar, tarih sahnesinde her zaman var olmaya devam ederlerken, bu geleneklerden ya da inanç sistemlerinden yoksun olan halklar yok olup gitmişlerdir. Bu bir yanıyla da halkların kendi kimliğinden, değerlerinden arındırılması anlamına gelir. Tarih sahnesinde yok olup giden halkların durumunu bu şekilde açıklamak gerekiyor.

 Alevi toplumunu da, bugüne kadar ayakta tutan en önemli güç de yarattıkları görenek ve geleneklerdir. Bu açıdan bakıldığında, Alevilerin tarih boyunca yarattıkları görenek ve gelenekleri iyi anlamakta yarar vardır. Bu nedenle gelenek ve göreneklerimize sahip çıkalım ki, tarih sahnesinden yok olup gitmeyelim.

Saygılarımla…

Check Also

HIZIR AŞKINA AYAĞA KALKIN!

ÜLKEMİZE, ÇOCUKLARIMIZA ve GELECEĞİMİZE HIZIR OLACAĞIZ. Hırsızlığa, yalana, talana, Katilleri affedenlere, Dini inançları sömürenlere, Alevi-Kürt-Ermeni ...

Bir yanıt yazın